Bakırköy 13. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen duruşmaya, tutuklu sanık Abdullah Melih Barış, Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi ile katıldı.
Duruşmada, maktulün ailesi ve taraf avukatları hazır bulundu.
Maktulün kardeşi Gülcan Arslan, sanığa verilebilecek en ağır cezanın verilmesini istediğini, ailesinin yıprandığını ve çok acı çektiklerini söyledi.
Sanık Barış, olayın cinnet anında gerçekleştiğini ileri sürerek, cezaevinde geçirdiği 9 yıl göz önünde bulundurularak tahliyesini talep etti.
Kararını açıklayan mahkeme, CMK 307/4 maddesi gereği Yargıtay Ceza Genel Kurulunca verilen kararlara karşı direnilemeyeceği kesin hükmü getirildiğini belirterek, sanığı “kasten öldürme” suçundan müebbet hapis cezasına çarptırdı.
Mahkeme, sanığın cezasını iyi halden 25 yıla indirdi.
Kararı duyan Nurcan Arslan’ın yakınları sinir krizi geçirdi. Gülcan Arslan “Ben şimdi mezarına gidip Nurcan’a ne söyleyeceğim” diyerek duvarlara vurdu.
Duruşma sonrasında açıklama yapan müşteki avukatı Sezin Uçar, “Yargıtay ‘tasarlayarak öldürme’ kararını bozdu ve ‘Bir tasarlama yoktur’ dedi. Bugün Yargıtay Ceza Genel Müdürlüğünün vermiş olduğu kararla karşı karşıyayız. Bakırköy 13. Ağır Ceza Mahkemesi sadece ‘kasten öldürme’ suçundan ceza verdi” dedi.
DAVANIN GEÇMİŞİ
Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, Halkalı’da 30 Ocak 2016’da Nurcan Arslan’ın silahla öldürüldüğü, sanık Abdullah Melih Barış’ın haber merkezini arayarak bir kadını silahla yaraladığını söylediği ve teslim olduğu anlatılmıştı.
Sanık Barış’ın gönül ilişkisi olan ve kendisinden ayrılmak isteyen maktulü ikna edemediği için öldürmeyi planladığı ve silahı bu nedenle yanına aldığı kanaatinin oluştuğu aktarılan iddianamede, sanığın maktule ateş ettiğini kabul ettiği belirtilmişti.
İddianamede, sanık Abdullah Melih Barış’ın “tasarlayarak kasten öldürme” suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırılması istenmişti.
Bakırköy 13. Ağır Ceza Mahkemesi 12 Nisan 2018’de açıkladığı kararında, sanık Abdullah Melih Barış’ı “tasarlayarak kasten öldürme” suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırmış, duruşmalardaki iyi halini de göz önünde bulundurarak, cezayı müebbet hapse çevirmişti.
Mahkeme ayrıca sanığa “ruhsatsız silah taşımak” suçundan 1 yıl 8 ay hapis ve 1000 lira adli para cezası vermişti.
Davanın temyiz incelemesini yapan Yargıtay 1. Ceza Dairesi, sanığın “kasten öldürme” suçundan cezalandırılması gerektiği gözetilmeden, yanılgılı ve yetersiz gerekçeyle hüküm kurulduğu gerekçesiyle yerel mahkemenin kararını bozmuştu.